3 Ağustos 2016 Çarşamba

15 Temmuz Darbe Girişimi Hakkında



Bu yazıyı yazmak için bir süre bekleyip hem ortalığın sakinlemesini hem kendimin sakinlemesini bekledim. Zira ilk duyduğum zaman ile ilk günün sabahında hissettiklerim arasında çok büyük fark vardı.

Öncelikle şunu söylemem lazım ki ülke olarak çok büyük bir olayı atlattık. Hayatını kaybeden bütün insanlara allahtan rahmet diliyorum. Ayrıca hayatları uğruna inancından vazgeçmeyen insanlar saygıyı ve övgüyü hakediyorlar. Görüşü inancı her ne olursa olsun.

Gelelim olayın detaylarına. İlk duyduğumda böyle darbe mi olur dedim. Sonra oyun oynanıyor dedim. Sonra galiba bişeyler oluyor cidden dedim. En sonunda ise bunun gerçekten bir darbe girişimi olduğuna kanaat getirdim.

Bana kalırsa çok saçma bir girişimdi. Ülkedeki vatandaşların hiç birinin desteklemeyeceği bir darbe başarısız olmaya mahkumdur. Ve gördük ki AKP den nefret edenler dahi darbe girişimine destek olmadı. Çünkü bir çoğu darbe görmüş bir çoğumuzda okumuş dinlemiştik. Başarılı olursa bizi 20 yıl geriye götürecek, özgürlüklerimiz kısıtlanacaktı. İşte buna baş kaldırdı halk. Hem de ne başkaldırı. Tankın önüne atlayanlar, tüfekli askerleri durdurmak için kendini siper edenler. Amcalar, teyzeler, gençler hepsi canını hiçe sayarak ülkesine destek olmak için oradaydılar. Bugün hala anlatılmamış bir sürü kahramanlık hikayesi o asfaltların üzerinde yatıyor.

Darbeciler iki şeyi hesap edemediler. Hiç destek bulamayacaklarını ve halkın karşılarına dikileceğini. Silahlarla çıkacak herşeye el koyup hükümeti devireceklerdi. Olmadı.

Bu işin en büyük sorumlusu tabi ki FETÖ. Bu konuda hiç şüphe yok. Bütün yakalananlar ne halt olduklarını nasıl operasyon yaptıklarını anlattılar. Nasıl askeriyenin içine sızdıklarını anlattılar. Peki buraya gelene buna kim göz yumdu. Tabi ki AKP nin ta kendisi. Kendilerine yakın buldukları için yol arkadaşı olmak için yanlış kişiyi seçmişlerdi. Bunu anladıklarında çoktan iş işten geçmişti. Çoktan Ergenekon, Balyoz gibi operasyonlar yapılmış, kurmay olması gerekenlerin yalanlarla önleri kesilmiş ve FETO nun adamları bu mevkilere yerleşmişti bile. Sonuçta %50 oy almış bir AKP, kendi başına Darbe gibi bir husumetin gelebileceğini tahmin edememişti belli ki.

Şimdi bize geri kalan ise şehitlerimiz ve OHAL. Suçlu mu suçsuz mu, ak mı kara mı, asker mi hain mi bilmediğimiz kişilere yapılan bir sürü operasyonu elimizde çekirdek izler haldeyiz.İçlerinde yapılanan FETÖ yüzünden askerler, öğretmenler, memurlar, öğrenciler cezalandırılıyor. FETO ise Amerikada sıcak yatağında uyuyup yeni planlar yapıyor.

Zamanında Aziz Yıldırım "Ne şikesi, ülke elden gidiyor" dediğinde hepimiz bi tarafımızla gülmüştük ya hani, önyargılarımızla bakmıştık hani, ötekileştirmiştik hani. Umarim bundan sonra gördüğümüz hukuksuzluklara tek yürek olup karşı duruş sergileyebiliriz.

Tek arzum huzurlu yaşayabildiğimiz, birbirimize hoşgörülü olabildiğimiz bir ülkede yaşayabilmek. İnsanların, Sakalı cübbesi olduğu için, başı açık olduğu için, ateist olduğu için, alkol aldığı için ya da namaz kıldığı için ayıplanılmadan yaşadığı bir ülke olmak dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder