28 Haziran 2016 Salı

Mücadele Azmi Hakkında

Malum şu aralar Avrupa Futbol Şampiyonası oynanıyor. Ben de Futbol seven bir insan olarak maçları takip ediyorum. 

Milli takımın başarısızlığından bahsetmeyeceğim burada. Daha çok, başaranların bunu nasıl yaptıklarını konuşacağım. 

Turnuvanın başından beri gördüğüm bütün takımlar özellikle hem mental hem fizik olarak buraya hazır gelmişler. Bir Ronaldosu, Messisi olmayan, yetenekleri kısıtlı takımlar dahi sonuna kadar mücadele etmeye ve asla pes etmemeye gelmişler. 

Evet işte bundan bahsetmek istiyorum yani MÜCADELE ETMEKTEN.  

Bazı insanlar sonuna kadar mücadele edip arzularını gerçekçekleştirmek için sonsuz çaba harcarken, bazıları ya yarıda mücadeleyi bırakıyor ya da hiç mücadeleye başlamıyor bile. 

Soru bir; mücadele etmek için gereken bu güç, bu şevk nereden geliyor? Irksal bir kabiliyet ya da zaafiyet mi? Ya da aile ve eğitimin sonuçları mı? Ya da DNA'mıza işlenmiş kodların bize hükmetmesi mi? Yoksa kader (!) mi?

Kişisel fikrim bunların hepsinin bir miktar etkisi olduğu. Ancak aile ve büyüdüğümüz ortamın buradaki oranı çok daha büyük olmalı. 

Soru iki; bu güç ve bu şevk sonradan elde edilebilen bir şey mi? 

Bu konuyla ilgili kişisel fikrim olumsuz. Bana kalırsa elde edilebilen bir yetenek değil. 
Psikolog ya da buna benzer bir meslek grubuna üye değilim. Ancak birkaçıyla münasebetim olmuştur. Çoğu zaman şu yüklem ile biten cümleler duyarsınız "yapmalısın". Spor yapmalısın, kendine vakit ayırmalısın, ailenle ilgilenmelisin, arkadaş edinmelisin vb. Sırf bu yüzden etrafta binlerce insan gitmeyeceği halde spora yazılıyor. Çünkü spor yapmalılar. 

Son tahlilde vardığım sonuç ise; eğer sizi teşvik edecek bir ortamda büyümediyseniz, DNA'nızda mücadele kromozomu yoksa rahat bir hayat için dua etmeye başlayabilirsiniz. 

Karşınızdaki rakibinizin niyeti zihniyeti kötü de olsa daha çok isteyen daha çok mücadele eden her zaman kazanır. Bu kafayla iyilik ancak filmlerde kazanır. 


Ne dersiniz, hedefe giden yolda mücadele etme gücünüz var mı?

26 Haziran 2016 Pazar

Güçlü Kadınlar

Neden bilmiyorum ama bir süredir bunu düşünüyorum. Güçlü kadınları. Güçlü dediysem kas olarak değil, kafa olarak güçlü kadın.

Herkesin aksine ben güçlü kadınları seviyorum. Ayaklarının üzerine basan. 

Yeri geldiğinde herkese kafa tutan. İşte O'na saygı duyuyorum. çünkü o güldüğünde gerçekten güler, kızdığında gerçekten kızar, sevindiğinden gerçekten sevinir. 

Sızlanmayan kadını seviyorum. Sorun çıkaran değil çözüm bulan kadını. İşleri zorlaştırmayan kadını seviyorum.

Bazen uzaktan uzaktan, bazen de yakından seviyorum...