3 Kasım 2016 Perşembe

Nokia Neden Battı?

Nokia CEO'su göz yaşları içerisinde "Biz hiç bir şeyi yanlış yapmadık" diyerek ağlamıştı, tam da Nokia Microsoft'a devir olduğu sırada. Ancak teknoloji o kadar hızlı gelişmişti ki ayak uyduramamıştı Nokia. Aslında ayak uyduramamak değilde, kendi kurdukları pazarın başka oyuncular tarafından farklı bir strateji ile yerle bir edilmesiydi. Şu an Microsoft tarafından Foxconn'a satılmış olan markanın değeri milyar dolarlardan milyon dolarlara kadar gerilemiş durumda.

Nokia'nın cep telefonu satış stratejisini bilmeyenler için kısaca şöyle açıklayabiliriz; "Minimum değişim ile maksimum kazanç". Her ay yeni bir model piyasaya sunan Nokia, ürünlerdeki geliştirmeyi ise buğday tanesi kadar yapıyordu. Çoğunlukla donanımsal değil kozmetik değişimler gerçekleşiyordu. Örneğin; 1MP kamerası olan modeli geliştirdiğini söyleyip 1,01MP lik kamera ile yeni modelini piyasaya sunuyordu. Ve hiç bir model bütün özellikleri bir arada iyi olarak sağlayamıyordu. Yani MP3 dinlemek isteyen farklı bir model, iyi fotoğraf çekmek isteyen farklı bir model almak zorunda kalıyordu. Sırf bu sebeple iki tane telefon alan insanlar oluyordu. Benim yaş gurubumda olan kişilerin en az bir adet Nokia modeli kullandığı dönemlerden bahsediyorum. Bu sayede Nokia ortalığın tozunu atıyordu o dönemlerde.



Tabi pazar çok büyüktü ve büyümeye de devam ediyordu. Rakipleri Samsung, Sony, Panasonic, Motorola gibi firmalar ise yeni teknoloji üretmeyip Nokia ne yapıyorsa onu takip ediyordu. İşin yazılım kısmında da Nokia çok ilerdeydi. Symbian işletim sistemi ile bugünkü "application" mantığının ortaya çıkmasına sebep olmuş bile olabilirler. 



Peki ne oldu? Nasıl oldu da bu kadar dev bir yapı kısa zaman içerisinde tamamen enkaza dönüşebildi? Cevap basit aslında; Steve Jobs ismindeki bir dahi, ihtiyacımız olan her şeyi tek bir sistem içerisine toplayarak Nokia'nın çöküşünün fitilini ateşlemiş oldu. Kullanıcılar yıllardır arzu ettikleri her şeyi yapan bir cihaza ulaşmışlardı en sonunda. Üstüne üstlük dokunmatik ekrana sahipti ve bu keşfedilecek heyecan verici yepyeni bir teknolojiydi. Sonrasında ise Apple harika bir strateji belirledi. Onlarca yeni model yerine tek bir modelin her yıl geliştirilmiş versiyonlarını sunmaktı bu plan. Iphone 2G ile 5S arasındaki gelişim hakikaten takdir edilecek durumdaydı.


Bu süre zarfında Nokia, önce her zamanki stratejisine devam etmeye çalıştı. Bu stratejinin yürümeyeceğini fark etmeleri dahi çok uzun sürdü. Samsung, Sony gibi rakipler daha çabuk ayak uydurdu ama onlar bile geç kaldı. Akıllı telefon denen dokunmatik ve her opsiyonu en yüksek derecede içinde barındıran cihazlar peynir ekmek gibi satılırken, klasik cep telefonu kullanıcıları yavaş yavaş azaldı ve sonunda o telefonlar ananelerin babaannelerin eline düştü. Çaresizce Microsoft'un eline düşen Nokia, kendisi gibi mobil pazarda kaybeden bu partner ile iyice çöktü. Yakın zaman da tarihin tozlu yaprakları arasında yerini alacağına ise kesin gözüyle bakılmakta.

En başa dönecek olursak, CEO demişti ki "Biz hiç bir şeyi yanlış yapmadık". Aslında ilk başlarda harika ilerleyen sistemi, para hırsı ile uçuruma sürüklediler. Bütün ipler ellerinde olduğu için kullanıcıları aptal yerine koydular. Kimseyi kandırmadılar tabi. Dünya Kapitalist bir düzende döndüğü için daha iyisi çıkana kadar hep yeni Nokia'yı aldık. Ama tüketici hiç bir zaman sadık değildir. Daha iyisini daha ucuza buldukları anda onu satın almak konusunda bir dakika bile düşünmezler. Kullanım alışkanlıkları çabuk değişir. Zaten insan en kötüsüne bile hemen adapte olabilirken daha iyisine neden alışmasın ki. İşte bu sebeple, batmayacak bir Titanic ürettiğini sanan Nokia, Titanic kadar çabuk olmasa da aynı şekilde yavaş yavaş suyun dibini boyladı.


Şu an baktığımız zaman Apple'da aynı hataya düşmeye başladı. 5S sonrasında hatırı sayılır bir gelişme görülmezken fiyat konusunda da hiç bir değişim olmuyor. Akıllı telefon üreticileri halen Apple'ı takip ediyor. Birisi çıkıp piyasanın taleplerine yanıt verebilecek farklı bir teknoloji sunduğu anda yeni bir döneme gireceğimize eminim.

Sonuç olarak bu hikaye çok basitçe şunu anlatıyor; Asla "ben "oldum"" deme, her zaman gelişmeye devam et ve seni sevenleri, sana inananları aptal yerine koyma. Teknolojide ve ticarette bunu başarabilenler ayakta kalmaya devam edecek. Aslına bakarsanız bu düşünce tarzını kendimize düstur edinmemiz, bu dünyadaki varlığımızı sürdürmemiz için olmazsa olmazdır. Yarın kim bilir neler öğreneceğiz, kim bilir hangi konuda kendimizi geliştireceğiz asla tahmin bile edemeyiz. Tahmin edebileceğimiz tek şey, gelişimi ve değişimi kabul etmeyenlerin her zaman geride kalacağı. Ön saflarda görüşmek üzere...


3 yorum:

  1. Apple ve diğer markalar zaten pazardaki payının çoğunu kaybetti Microsoft ürünlerine bakarsanız anlayabilirsiniz bizimkiler Google ile antlaştığından hiç Micro
    soft tabletleri bilmiyor İpad ise sonra geliyor Microsoft daha ucuz … ve daha kaliteli ondan dolayı ilerde Linux gibi ürünler vb. her şeye virüs bulaşıyordu Microsoft her şey konusunda önde özellikle MSN havası
    hiç değişmemiş ama yeni başlıkları yüzünden çok ileride kalmış ( ve daha basit kullanım ) daha az ram , cpu kullanımı vb. Apple Windows 3 çıktıktan sonra batmaya başladı batıyor pek değişiklilik göstermemiş eski arayüz gibi sanki Windows 2016 server kullanıyoruz Windows 3.11 kulalnıcısı olarak

    YanıtlaSil
  2. Steve Jobs ismindeki bir dahi...
    Dahi anlamındaki de gibi bir şey mi bu?

    Ya 'Steve Wozniak'ı yanlış yazmışsın, ya da 'Steve Jobs ismindeki bir pazarlamacı'yı yanlış yazmışsın.

    YanıtlaSil